Pazarlamacıların son birkaç yıldır gündeminden düşmeyen bir konu büyük veri. Webrazzi Dijital’16‘nın sahnesine de taşınan konu MedyaNet Genel müdürü Rima Erdemir‘in moderatörlüğünde tartışıldı.
Reklam engelleyici yazılımlara karşı veri Hürriyet Dijital Deneyim ve Reklam Çözümler Grup Koordinatörü Emre Faks, Hürriyet’in milyonlarca ziyaretçisine en doğru içerik ve reklamı göstermek için büyük veriye danıştığını belirtti. Farklı segmentlere özel haberler gösterdiklerini söyleyen Faks, okurların ilgi ve alakalarına göre hedefleme yapmanın önemine vurgu yaptı. Dijital yayıncıların son dönemdeki en sıcak konularından reklam engelleyici yazılımlara değinen Faks, aslında herkesin reklam görmek isteyebileceğini hatırlattı. Herkesin duygusal bağ kurduğu reklamların olabildiğini belirten Faks, dijitalde de bunun mümkün olduğunu ancak fazla hızlı üretimin buna engel olduğuna dikkat çekti. Faks’a göre büyük veri kullanarak doğru yerde doğru zamanda insanların karşısına çıkacak iyi reklamlar reklam engelleme geçirmez olabilir.
Veri toplamanın legal ve etik yönünde de değinen Faks, veri toplarken kullanıcının özlük bilgilerinin maskelenmesinin işin en kritik noktalarından biri olduğunu da ekledi. Etik açıdan doğru bir iş içinse okurun vaktini daha değerli hale getirecek içeriği ona sunmak gerekiyor.
Sosyal ağlarda mod endeksine hazırlanın Digitouch CEO’su Yunus Güvenen ise konuşmasına IDC’nin çok uluslu şirketlerin büyük veri harcamalarının toplam 125 milyar dolara ulaştığı verisini hatırlatarak başladı. Büyük veriyi anlamlandırmanın gittikçe daha değerli hale geldiği ortada, bu konuda pazarlamacılar için yeni pratikleri gündeme getiren Güvenen, tüm müşteri sürecinde satın alma işlemi ve sosyal medya kullanımının kritik aşamalar olduğunu belirtti. Sosyal medya verisinin henüz yeterince iyi anlamlandırılamadığının altını çizen Güvenen, reklam verenlerin sosyal ağlara özel bir mood endeksi üzerinde çalıştıklarını söyledi. Mood endeksleri kullanıcının davranışlarına göre gerçek zamanlı ruh hali analizi şeklinde düşünülebilir.
Satın alma tarafında mikro segmentlerin yaygınlaşacağı beklentisini paylaşan Güvenen, müşterinin en çok nerede para harcadığı, hangi alışverişten sonra ne satın aldığı, hangi ürünü ihtiyaç hangi ürünü zevk için aldığı gibi soruların cevaplarını verebilen sistemlerin pro aktif bir biçimde modeller üreteceğini söyledi. Bu açıdan bankaların elinin çok güçlü olduğu da önemli bir not.
