HoloLens Hakkında Bilmek İsteyeceğiniz 6 Gerçek Microsoft’un HoloLens için sunduğu geliştirici belgeleri, HoloLens hakkında önemli bilgiler barındırıyor.
Microsoft’un artırılmış gerçeklik (AR) projesi HoloLens’in geliştirme süreci geçtiğimiz günlerde yeni bir aşamaya geçti. Önce geliştirici sürümünün satışa çıkması, ardından da ilk uygulama ve oyunların tanıtılması, dikkatleri HoloLens üzerine çekti. HoloLens’e uygulama geliştirme döneminin resmen başlaması ile Microsoft, cihazın detaylı bilgilerini içeren belgeleri geliştiricilere sundu.
Bu belgeler, genel olarak HoloLens için uygulama geliştirmenin kilit noktalarını anlatsa da, cihazla ilgili pek bilinmeyen bazı özellikleri de gün yüzüne çıkardı. Bu özelliklerin arasında ilgi çekici birkaç şey olsa da, ne yazık ki ciddi anlamda hayal kırıklığına uğratacak bilgiler de mevcut.
HoloLens’in çözünürlüğü pek iyi değil
HoloLens’in teknik özellikleri ilk bakışta fena durmuyor. HoloLens gücünü, holografik görüntü işleme için kullanılan Holographic Processing Unit’in (HPU 1.0) yanında 32-bitlik bir Intel işlemci ve 1 GB’ı HPU’ya özel olmak üzere toplamda 3 GB RAM’den alıyor. AR setin veri depolama kapasitesi ise 64 GB.
Microsoft bu bilgileri ilk etapta paylaşsa da, cihazın sunduğu çözünürlüğü belirtmemişti. Ancak geliştirici belgeleri arasında net bir şekilde cihazın varsayılan ve maksimum çözünürlüğünün göz başında 720P (1268×720) olduğu belirtiliyor. Ayrıca Microsoft, geliştiricilere tavsiye olarak uygulamalarını en az 60 fps’te çalışacak biçimde geliştirmelerini öneriyor. Zira HoloLens video kaydı yaptığı sırada fps değeri 30’un altına düşebiliyor.
Hızlı bir karşılaştırma yapacak olursak hem Oculus Rift, hem de HTC Vive, göz başına 2160×1020 çözünürlük ve 90 Hz tazeleme değeri sunuyor. Görüldüğü gibi popüler VR setleri ile karşılaştırıldığında HoloLens’in çözünürlüğü oldukça düşük kalıyor.
Microsoft holografik yoğunluğa odaklanmamızı istiyor
Evet, HoloLens’in çözünürlüğü beklediğimizden düşük çıktı. Ancak görünüşe göre Microsoft için asıl önemli olan cihazın çözünürlüğü değil. Microsoft, hologram deneyimini ölçerken holografik yoğunluk adını verdiği ölçeğe, yani hologramın ne kadar parlak ve güzel göründüğüne dikkat etmenizi istiyor.
Microsoft, HoloLens’in holografik çözünürlüğünün 2.3 milyon ışık noktası, holografik yoğunluğunun ise 2500 radyant olduğunu belirtiyor. Henüz piyasada radyant veya ışık noktası değerlerini kullanan ürün sayısı bir elin parmaklarını geçmediği için bir karşılaştırma yapamıyoruz. Ancak Microsoft bu değerlerin yeterli olduğunu iddia ediyor.
Microsoft, her ne kadar ışık noktası değerini 2.3 milyon olarak belirtse de, HoloLens tek seferde 913,000 piksel render edebiliyor. Neyse ki HoloLens, tüm ekran görüntü üretmek zorunda kalmadığı için şimdilik bu değerler yeterli görünüyor.
Sağlıklı hologram görüntüsü için mesafe gerekecek
HoloLens’i geçmiş fuarlarda ve etkinliklerde test eden çoğu kullanıcı, hologramların yakın mesafede kaybolduğundan şikayetçi olmuştu. Görünüşe göre bu durum HoloLens’in final sürümünde de geçerli olacak. Microsoft, sağlıklı hologram deneyimi için objelerin yaklaşık 2 metre uzaklıkta olması gerektiğini ifade ediyor.
Cihazı test eden kullanıcılar, objelerin 1 metre yakınlıkta silinmeye başladığını, 0.85 metreden itibaren ise tamamen yok olduğunu belirtmişti. Microsoft’a göre HoloLens optikleri 2 metre mesafeye odaklı. Bu sebeple hologramın çok uzak veya çok yakında olması, gözlerdeki odak değerini bozuyor ve kullanıcıyı rahatsız ediyor.
Hologramları kaydedebileceğiz
Microsoft, HoloLens uygulamalarının ön kamerayı kullanarak, hologramları fotoğraf veya video olarak kaydetmesine izin veriyor. Kayıt işlemi HoloLens menüsünden veya Cortana aracılığıyla gerçekleştirilebiliyor.
Ne yazık ki video kayıt süresi 3 dakika ile sınırlandırılmış. Ayrıca kayıt anında HoloLens’in yenileme hızı, video kaydı ile uyumlu olması için, 30 Hz’e düşecek. HoloLens ile kaydedilen fotoğraf ve videoların çözünürlüğü ise sabit bir şekilde 1408×792 olacak.
Kritik durumlarda uygulamalar otomatik olarak kapanacak
HoloLens’in içinde 32-bitlik bir Intel işlemci var ve her bilgisayar birimi gibi bu işlemci de kullanıldıkça ısı üretecek. Ancak bilgisayarlarımızda bu ısıyı yok etmek için kullanılan soğutucular, HoloLens’te yer almıyor. Pasif soğutmaya sahip olan HoloLens, güvenlik önlemi olarak aşırı ısınma durumunda açık olan holografik uygulamaları otomatik olarak kapatacak.
Microsoft’un belirttiği üzere esas performans hedefi, HoloLens’in yukarıdaki görselde görebileceğiniz kırmızı ve turuncu tehlike bölgelerinde bir dakikadan az zaman geçirmesi. Eğer HoloLens bu bölgelerde fazla zaman geçirirse, çok fazla ısı üretilecek ve tedbir olarak açık olan uygulamalar kapatılacaktır.
Bellek sınırlamaları oyunlara yansıyacak
HoloLens’i Oculus Rift ve HTC Vive gibi VR setlerinden ayıran en önemli nokta şu: HoloLens, içinde kendi işlemcisini ve belleğini barındırıyor. Yani HoloLens için mini bir bilgisayar diyebiliriz. Oculus Rift gibi VR setler ise tamamen bilgisayar ve konsollara bağlı. Ancak bu durumda HoloLens ciddi bir dezavantaj yaşıyor.
HoloLens içinde bir bilgisayar barındırdığı için, uygulama ve oyunlar için gereken gereksinimleri kendinin karşılaması gerekiyor. Tabii HoloLens’in uygulama ve oyunlara sunabildiği en yüksek bellek miktarının 900 MB olması pek de yardımcı olmuyor.
Geliştiriciler şu aşamada uygulama ve oyunlarını belirli bir basitlik seviyesinde tutmak zorunda. Yani HoloLens için eğlence dozajı yüksek oyunlar göreceğiz, ancak AR teknolojisi ile gerçekçi bir FPS oynamak için henüz çok erken.